"Ben kimim?"
Adımın ne olduğunu sordu biri,
ama ben adımı söyleyemedim.
Geçmiş, şu an ve hatta gelecekteki beni birbirine bağlayan şeyin,
sadece bu hatıralar sarmalı olduğunu anladığım o andı.
Kaybettiğim anılarım, geçmişteki beni sildi.
Geri bulduğum anılarım şimdiki beni...
Beni bağlayan anılar ise gelecekteki beni silip attı.
Derken dağılıp giden anıların parçacıkları arasından puslu anılar çıkageldi.
.
.
Göz alıcı güneş ışıklarıyla dolu müstesna bir bahar günü, Kabua takvimiyle 286 yılı.
O gün kürsüde durduğum sıradaydı.
Önümde toplanmış onca gencin göz bebeklerini şaşkına çeviren zihnim.
Ve... Ve kara gökyüzü. Kül rengi rüzgar. Kızıla boyalı kabus sesleri.
Dünyadaki tüm canlıların gözbebekleri kan kızılına boyanmıştı,
ama gözlerim, bunlar arasından altın renkli ışığı geri buldu.
Ve sanki ebediyen sürecekmiş gibi görünen bir gençlik bana çıkageldi.
.
.
Esen her bir rüzgar zerresinin kıymetli hissedildiği bir yaz günü, Kabua takvimiyle 381 yılı.
Edana’nın ülkesinde açan çiçekler ebediyen solmak bilmiyordu.
Medeniyete öncülük eden bedenim ebediyen tazelik ve güzelliğini korusa da
ruhum giderek parçalanıp harap olmaktaydı.
Ve beynimin içini kemiren kızıl gözbebeği, bana ilk elveda şarkısını mırıldanırken,
bedenim yavaş yavaş ölüme kavuşuyordu.
.
.
Tasavvuru imkansız bir zaman akıp geçtikten sonra,
fildişinden kulenin bir köşesindeki okuma odasında, gözümün önündeki yazıları sakince okumaktaydım.
"Gökten kırk dokuz Güneş düşecek,
yakında kendi kendine geri dönecek olan kişi bu son kaderi tamamlayacak."
Birden dönüp bakınca solumda duran bronz aynadaki yansımamı gördüm.
Ve... Giderek hoyratlaşan nefes alıp verişlerimi,
tıpkı bir ayıyla yüz yüze gelen bir atın koşması gibi coşan kalp atışlarımı...
Kuru yaprakların hışırtısının ayak seslerimi bastırdığı bir sonbahar günü, Kabua takvimiyle 237 yılı.
Hala hayattaydım.
Ama bir zaman sonra, çaresizlik içinde dünyayla tekrar birleşme sözleri veriyordum.
.
.
Ve karşı koyamadığım sonsuz zamanın akışı beni yendikten sonra.
Burası bitmeyen kışın kapladığı yer, Elion takvimiyle 286 yılı.
Ben hayattaydım, hayattayım ve hayatta olacağım.
.
.
Ne geçmiş geleceğin sebebi ne de gelecek geçmişin sonucu değildi.
Yalnızca şu anki ben, kadere hüküm verecek ve nihai sonu yazacak.
Ebediyen sürecek karanlığın ışığıyla delip geçeceğim.
.
.
Artık bu dünyanın sorusuna cevap verme vaktidir.
"Benim adım Rux Maha Dehkia ve..."
Bazen de konsantre durumdaki şimşeğin gücüyle yarık oluşturarak kuvvetli saldırılar ortaya koyar. Ayrıca beceri kullandığında, Kibelius ile Kyve’ın güçlerinin birleştiği Arkanon çağırılır ve Sage’e destek verir.
Gece gökyüzündeki şimşek çakmaları gibi tahmin edilemeyen saldırı ve hareketler sergileyen Sage için beklemede kalın.
Hüküm Hapsi
Dev bir yarık oluşturarak kuvvetli şimşek mızrakları çağırır ve büyük bir yıkıma sebep olur.
Işık Yükselmesi
Mızrağa şimşek enerjisi toplayarak fırlatır.
Mızrak düşmanları delip geçerek üzerlerinde iz bırakır ve
şimşek gibi ilerleyen Sage, iz bulunan düşmanlara saldırır.
Kutsal Cezalandırıcı
Mızrağı boşluğa fırlattıktan sonra zıplar ve bütün gücünü kullanarak fırlatır.
Ardından şimşeğin enerjisiyle dolu mızrağı toprağa saplayarak etrafında elektrik şoku oluşturur.
Tam Güç Atış
Bedenindeki bütün gücü toplayarak mızrağı fırlatır.
Aynı anda mızrakla düşmanları delip geçer ve mızrağı geri çağırabilir.
Bu dünyanın nihai sonunu yeniden yazmak için Uyanan Sage,
21 Nisan 2021 (Çar) tarihinde, Black Desert Dünyasında sizlerle olacak!