2018 Yılı. Bizler, “sadece Black Desert’ta deneyimlenebilecek bir özel etkinlik yapalım” mottosu ile ne tür bir etkinlik ortaya koyacağımız hakkında kafa yormaktaydık.
O yıl bahar döneminde, büyük üstat Steven Spielberg’in “Başlat: Red Player One” adlı filmi gösterime girmiş sayısız oyuncu ve tutkunların yüreğinde büyük bir etki bırakmıştı.
O yıl bizler de şirkette toplu olarak bu filmi izlemiştik.
Sadece hayalini kurabildiğimiz Gundam ve Godzilla karşı karşıya geldiği o manzara da dahil,
yarış sırasında DeLorean’a binip “Geleceğe Dönüş yaparak” galip gelip bilmeceyi çözen o kahramanı izlerken, tarif edilmez bir duygu yaşamış ve bundan büyük bir ilham almıştık.
Tüm dünyadaki maceracılarımızla yeri geldiğinde kafa kafaya verip,
bazen de ateşli bir şekilde rekabet ettiğimiz Black Desert Gizli Görevlere Meydan Oku etkinliğimiz işte böyle hayat buldu.
Bu şekilde başlayan Meydan Okumaların bu yıl üçüncü sezonunu karşılamış olduk.
Bu defa, mutlak şekilde bilgide tarafsızlık kuralına uyarak eşit bir şekilde rekabet edilmesini sağlamak için yürekten bir kararlılıkla.
İşte bu maksatla, sadece çevredeki diğer Maceracılarla aktif olarak bilgi paylaşımında bulunup işbirliği yapılması halinde ilerlenebilmesini sağlayarak,
ateşli rekabetin getirdiği moral bozukluğunun etkisini bir nebze olsun azalttık. Aynı zamanda ülke/bölge onuruyla (?) elde edilen ödülü, meydan okumalara katılmayan oyuncularla da paylaşarak, heyecanı uygun bir seviyede muhafaza ettik ve “Ülkeler/Bölgeler arası yarış” olacak biçimde planladık.
Ayrıca hikayenin de özel olarak üzerinde durduk. Geçen sezonda, Romeo ve Juliet’ten esinlenerek Balenos Prensesi ile Calpheon Prensinin aşkı ve Balenos Krallığı’nın çöküşü hikayesini işlemiştik. Bu seferki Kral Domongatt’ın hikayesini ise Shakespeare’in bir başka trajedisi olan Kral Lear’ı adapte etmiş olan yönetmen Akira Kurosava’nın filmi olan Ran’a bir saygı göstergesi olarak kurguladık.
Görev NPC’si olan Eski Kimya Aleti ile etkileşime girildiğinde çıkan konuşma olan "Güneş ve Ayın bir olmasına hürmet duy ve methiyeler sun" ifadesi, bu görevin bir saygı göstergesi olduğunu doğrudan ortaya koyan bir metindir aynı zamanda. Yönetmenin adının orijinal yazılış şeklinde yer alan Güneş ve Ay karakterlerini metne ekleyerek ona saygımızı ifade etmiş olduk. (Not: Akira’nın yazılışı olan 明 karakterinde, 日 Güneş, 月 ise Ay anlamına gelir.)
İşte böylece, 21 Ağustos 2020, Cuma 16:00’da Meydan Okumalar başladı.
İnanılmaz bir heyecan içerisindeydim. Eşit bir rekabet olabilmesi için elimizden geleni yapmıştık ama,
tıpkı mızrak ve kalkan savaşında mızrağın her zaman biraz daha avantajlı olması gibi… Başlar başlamaz birilerinin her şeyi alt üst edeceğini düşünerek büyük bir heyecan yaşadım. O anı tekrar düşününce bile kalp atışlarıma mani olamıyorum.
Fakat neyse ki(?) Maceracılar soğukkanlı bir şekilde çıkarımlar yapmaya başladılar ve 3. Gizli Görevlere Meydan Oku etkinliğimiz sorunsuzca başlayabildi.
Bu arada, başlangıçta, görüntülenen bu sahne, kral olan Antonio Domongatt’ın kraliçe Roxanne’ye sevgi ve saygılarını sunmasının yanında, kendi babası Crucio Domongatt’ı cezalandırmak için sefer hazırlıkları gerçekleştirdiği sahnedir. Burada şeffaf durumdaki hayaletleri bir düzen içinde yerleştirmek bizim için gerçekten zor bir deneyim oldu.
Kısa süre sonra, nihayet bir Maceracının örtüyü kaldırarak Kraliyet Ailesinin sırrını çözdüğü an, yarış aktif olarak başlamış oldu. Aslında bugüne önceden hazırlanmak için yaklaşık bir ay önce Taşkuyruk At Çiftliği’ne günlük görevler getirmiştik. Gizli Görevlerle hiçbir ilişkisi yokmuş gibi yapmıştık elbette. Bu yıl, tıpkı bunun gibi önceden hazırladığımız şeyler çok oldu. İlk başta çözülen bilgiye göre, Gizli Görevlerin NPC’si olarak bilinen kişi “Crucio Domongatt”tı ama, aslında hiçbir ilişkisinin olmaması da benzer bir mantık çerçevesinde oluşturulmuştu.
Her neyse, Maceracılar çeşitli ipuçları aracılığıyla Taşkuyruk At Çiftliği’ne kolayca ulaştılar. Gerçekte At Yarışı Nişanlarını iade eden Maceracılar da çoktu ama, 100 kişiye ulaşılması durumunda çiçek açılacak şekilde ayarlanmış olduğundan, sonraki aşamaya geçmek zor olmuştu.
Aslında 10 – 20 kişi kadar olacak şekilde hızlıca ilerlemek iyi olabilir diye de düşünmüştük ama “bu seferki Gizli Görevlerin takım halinde” yapılacağı noktasını net bir şekilde gösterebilmek için bu şekilde karar kıldık.
Sonrasında birçok Maceracının alkışları eşliğinde 1. Aşamayı geçtikten sonra… Başlarda düşündüğümüzden çok daha hızlı geçiliyordu aşamalar… Tabii bu arada, bir benzetme yapacak olursak, Daiki Belfry’nin yakınındaydı ve Meimi ile Seira’yı bugün yakalayacağını söylüyordu, ama ne yazık ki kimse bunu keşfedemiyordu. Aslında tatlı bir öğeydi ama gerçekten çok yazık olmuştu. Ayrıca yama sonrası paylaşılarak (?) birçok tartışmaya neden olan 3. Aşamadaki Zıplama Taşının öyle görünmesinin bir nedeni vardı ancak, kimse meydan okumuyordu. İşte bu an, herkesin sahip olduğu o şarabı görünce Maceracıların aslında ne kadar ateşli olduklarının farkına vardık.
Ayrıca “Yapraklara Örülmüş Gözyaşı”… Yani çiy damlaları, aslen Soju(Kore içkisi) üretim yöntemi referans alınarak hazırlanmıştı. Ama oyun içinde önceden tasarlanmış olan malzemeler kullanılınca, biraz tuhaf hissedilmişti. Dünya çapındaki Maceracılara biraz tuhaf gelmiş olabilir ancak, Sojunun birinci sınıf içki olarak satıldığı ülkeler de var sonuçta. (Hahaha)
Sonrasında Maceracılar, Avcılık (Sevdalanmış Kadının Dudağı), Ticaret (Romantik Bulut) ve Balıkçılık (Dingin Ülkenin Rüzgarı) aşamalarını kolayca geçtikten sonra, “Doğruyu Söyleyen Yıldız”a ulaştılar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Maceracıların en azından onun konumunu keşfedebileceklerini sanmıştık. Geçmiş iki sezonun tecrübesini göz önüne aldığımızda, NPCleri ne kadar sıkı sıkıya saklasak da gerçekten hemencecik bulabiliyorlardı çünkü. Ama tırmanması oldukça zor olan bir zirvede olduğu için midir, yoksa NPC konum bilgisi güvenliğini sıkılaştırmamız sayesinde midir bilinmez, uzun zaman bulunamadı. Ondan sonraki “Habisliğin İlk Eseri” de aynı şekildeydi. Birazcık (çok) abartılı bir yer olduğunu kabul etmek lazım.
Ve bundan sonraki Ördek…
...Bundan bahsetmeden önce, evvela size bir özür borçluyuz. Kesinlikle maksatladığımız bir zorluk değildi. Özür dilemekten başka ne diyebiliriz ki. Aslında birçok Maceracının ayrı ayrı gemilere binip gezerek Martı aramaları durumunda, Martılar hemen ortaya çıkacak şekilde ayarlama yapmıştık ama, bazı Maceracılar büyük gemilere tıklım tıklım binerek romantik gün batımının zevkini çıkarıyorlardı. Bu noktadan sonra yavaş yavaş kişisel bir mücadeleye dönecek artık diye tahmin etmiştik ama, gerçekten büyük bir yanılgı olmuştu.
Sırada Baykuş vardı. “Gizli görevler oyun içi ipuçlarıyla da yeterli derecede ilerleyebilmelidir” diyen Maceracıların sözlerini gerçekleştirmek için ve “2673”ten duyduğumuz üzüntüyü göstermek için memnun edici bir karta sahiptik.
Hiçbir şekilde tasavvur edemediğimiz yöntemlerle doğru cevabı bulan kişiler çok olduğundan, aslında Kral Antonio’nun konuşmalarını evvela keşfederek ilerlenmesini istemiştik ama…
Yine de bu seferki Gizli Görevlerde Maceracıların en çok heyecanlandığı an olmasından dolayı biraz duygulandık biraz da hayal kırıklığı hissettik diyebiliriz. Bu arada Baykuşun adı… Alnında yara olan büyücü arkadaşın posta kutusu doğrudur.
Bundan sonra… Balona sıra gelmişti. Öncelikle buradan, Balon yüzünden kaybolmuşluk duygusu ve moral bozukluğu hisseden herkesten özür dilemek istiyoruz. Evvela bunun nedenine gelecek olursak, bu seferki Gizli Görevlere Meydan Okuma etkinliğini Konsol Maceracılarımızla birlikte yapmayı planladığımızdan, PC’ye kıyasla özellikleri oldukça geride olan PS4 Slim ortamında test yapmış ve Kalite Kontrol aşamasını sorunsuz geçmiştik. Fakat canlı sunucularda, bilgisayar özelliklerine bağlı olarak büyük bir fark ortaya çıktı ve sonuç olarak bu, bizim önceden keşfedemediğimiz kendi hatamızdı. Gerçekten özür dileriz.
Şimdiye kadarki Gizli Görevlerde öncü partiler stratejiyi paylaştıklarında, bunun olduğu gibi takip edilerek sorunsuzca tamamlanması noktası üzücüydü. Bu yüzden Gizli Görevlere meydan okuyan Maceracıların kendilerine göre stratejiler belirleyebilecekleri bir şey oluşturalım düşüncesinden yola çıkarak, bilgisayar özellikleri ve internet ortamının kişiye göre değişmesine bağlı yüklenme hızının biraz farklı olması noktasına dikkat çekerek, bağlantıyı sonlandırma aracılığıyla Zıplama Taşına iniş yapma yöntemini oluşturmuştuk.
Daha sonrasındaki internet üzerinden paylaşılan ipucu, gerçekten birçok tartışmayı beraberinde getiren bir azı dişiydi. İpucunu oluşturma niyetimizden bahsedecek olursak, evvela Valencia Filinin şaha kalkmış görüntüsünün oyundaki Fil takımyıldızını simgelediği doğrudur. 18/88 ise Fil burcu ile şekli benzer olan gerçek dünyadaki Cassiopeia burcunu ifade eder. Uluslararası Astronomi Birliği’nin resmi olarak onayladığı 88 burcu alfabetik olarak sıraladığınızda ise 18. sıradaki burç Cassiopeia’dır.
α+β-γ-δ+ε+’ye gelecek olursak, anlaşılacağı üzere gerçekte Cassiopeia takım yıldızındaki her bir yıldıza denk gelen Zıplama Taşına koyun yerleştirdiğimizde elde edilen puan olarak artı eksi miktarını ifade eder. Son olarak da TVXQ! Bu da tahmin edileceği üzere Cassiopeia anlamını taşır. Alt çizgi eklememizin nedeni, alfabe ile değiştirdiğimizde F(Fan)’in geleceği sıranın üzerine yazıldığı içindir. 55 5… 55 koyun ile 5 insan anlamına gelir.
Şimdi tekrar düşününce, biraz mantıklı gibi gelmiyor olsa da tüm dünyadaki binlerce on binlerce Maceracı tarafından kolayca bulunamayacak bir ipucu ya da çok az miktarda Maceracının tesadüfen çözebileceği ipuçları hazırlamaya çalışmıştık. Defalarca kafa yormanın sonucu olarak böylesine feci bir ipucu da ortaya çıkabiliyor.
İpuçlarıyla cevapların doğal şekilde tahmin edilebilmesini sağlamak gerçekten zor bir iş. Genel olarak herkesin tasavvur edebileceği şekilde tasarlanırsa, kurguyu oluşturan kişi açısından cevabı açıkça yazmaktan farksız bir sonuç ortaya çıkabiliyor. Dünya çapında o kadar çok zeki Maceracı var ki… Tabii bunun bir bahaneden öte bir şey olmadığının da farkındayım. Daha çok çaba göstereceğiz.
Dolunayı Görmüş Azı Dişi, 3. Görevde ne yazık ki (?) kullanılmayan havadaki Zıplama Taşını aktif olarak kullandığımız görev oldu. O zamana kadar yalnızca dikey yatay hareketler içerdiğinden dolayı biraz sıkıcı olan Zıplama Taşı oyununda değişikliğe gitmek maksadıyla, çapraz ve yatay hareketlerle dairesel hareket animasyonları ekleyerek biraz olsun değişiklik getirmeye çalıştık.
Ayrıca sorunlu W Zıplama Taşının konsepti, “Kurban Zıplama Taşı” idi. Bu yüzden kurban denince ilk akla gelen koyunu seçmiş olduk. Dahası öncü partinin uğraşlarıyla sonraki partinin biraz daha rahat şekilde ilerleyebileceği biçimde dizayn edildi. Ah, ilk başta Zıplayan Koyun değil de Serendia’daki o koyunu doğrudan yüklenip getirmek nasıl olur acaba diye düşünmüştük ama, koyunu yüklenmiş vaziyette zıplama hareketini oluşturmak için yeterli zaman olmadığında gerçekleştiremedik. Kendi adıma konuşmak gerekirse biraz üzücü bir durum oldu.
Ayrıca gerçekte… Kendi ağzımla söylemek doğru mudur bilmem ama, Gizli Görevlere Meydan Okuma denildiğinde ilk önce akla gelen Zıplama Taşı değil de nedir? Birçok kişi kötü sözler de söylüyordur şimdi, yine de Gizli Görev denince Zıplama Taşı önce gelir. Ah, tabii böyle söylüyorum diye ben kötü söz duymaktan hazzeden biri değilimdir kesinlikle… Oldukça hassas biriyimdir...
He... Her neyse, bu sefer animasyonlar eklenerek yapılmış olmasının yanında özellikle en eğlenceli bölümün Sherekhan’ın Mezarı olduğunu söyleyen Maceracıların da olması memnuniyet verici. En çok emek harcamış olan yapım sorumluları da gerçekten sevinçliydiler. Bu yüzden Geliştirme sorumlumuz da acilen bir fikir sundu. Gizli Görevleri gerçek anlamda onurlandıracak bir eşyayı Maceracılara hediye edelim diye geliştirme sorumlumuz da acilen bir fikir beyan etti. Kara Ruh Zıplama Taşı süslemesi işte bu yüzden hazırlandı. Aslında ilk başlarda böyle bir mobilya yapma planımız yoktu. Ne dersiniz? Gerçekten sevimli bir süs eşyası değil mi?
Bu arada Aktarımı seçmiş Lahn ile sonuncu kısmı geçme yöntemini geliştiren Maceracıya teşekkürlerimi sunarım. Test sırasında gerçekten çok sıkıntı çekmiştik.
Sonrasında süpürge, bu yılın bir yinelemesi anlamı taşıyan 2763, Balta ile Alevli Okla Dokunmuş Süpürge… Bu da aynı zamanda alnında yara olan büyücü ile ilgiliydi. Her neyse, birçok Maceracı dört gözle beklenen 16. Göreve ulaştılar.
Aslında 16. Görevi, geçen yıl sezon 2 biter bitmez tasarlamıştık. Nasıl yapsak da öncesinde hakkında hiçbir şey bilinmeyen bir görev oluştursak diye sürekli olarak kafa yorduk. Bunun için oyun içinde hiçbir şekilde elde edilemeyen bir eşya gerekliydi. Böyle bir eşyayı Maceracıların elde edebilmesi için kupon yöntemini tercih ettik. Ve bu kupona dair ipucunu, kolayca bilgiye ulaşılabilecek bir yazılı ifade yerine bir karakter yerleştirerek resim aracılığıyla ifade ettik.
Ayrıca Gizli Görevlerin tüm dünyadaki Maceracılarla birlikte yapıldığı noktasını daha da pekiştirmek maksadıyla, her ülke için farklı bir alfabe harfleri yerleştirdik. Kelime olarak, bu seferki gizli hikayedeki önemli sahnenin arka planında olan Gözcü Kulesi (WATCHTOWER) seçildi. Daha sonra da anagram yöntemiyle harflerin yerini değiştirdikten sonra, Black Desert’ın çıkış yapmış olduğu ülkelerin sırasına göre yerleştirdik. Ve başlangıç (Α) ile son (Ω) arasındaki boşluğu kupon kodunu koyarak tamamladık.
Görevde geçen Jordine’in, toy gençliğinin aşağı yukarı son bulup, intikam duygusuyla dolu olan şu anki Jordine’nin hayat bulduğu olduğu yer de işte bu Gözcü Kulesidir. Çocukluk arkadaşı olan Al ile olan dostluğu, kılıç hocası olan Cliff ile kesişen kaderlerinin son bulduğu ve hatta Jarette’in Jordine’e olan aşkının da filizlendiği yerdir burası. Tabii şimdi Gölge Şövalyelerinin kışla yerinden ibarettir.
İpuçlarının tamamı paylaşıldıktan sonra, bir Maceracının harika bir çıkarımıyla sonuncu görev de tamamlanabilmişti. Coşkularını paylaşan tüm Maceracılara tekrar tekrar teşekkür ederim. On defalık fırsatın tamamını önceden tüketip 1 saat beklemek zorunda kalan Maceracılar için de bu meydan okuma ruhu ve cesaretlerinden dolayı minnettarım.
Aslında bu sonuncu görev, Maceracılar arasında hem sevilen hem de sevilmeyen, yani biraz farklı fikirlere sevk eden bir görevdi. Buna dair en önemli sebep, bu seferki Gizli Görev Meydan Okumalarının ülke/bölgeler arasında bir yarışma biçiminde ilerlemiş olmasına rağmen, diğer bölgelerle de bilgi paylaşımında bulunulmuş olmasıydı. “Bilgi Eşitliği”… Yani veri hırsızlığına engel olmaya aşırı olarak yoğunlaştığımızdan, önceden farkında olamadığımız bir noktaydı bu. Diğer taraftan, bu sezon bilgi eşitliğinin iyi derecede sağlanmasından dolayı zevk alan birçok Maceracının bulunması açısından da aslında fena olmadı diye düşünüyorum.
Eşya Adı |
Aslanın Gizli Mektubu |
Ve 2 hafta sonra, “Gizli Görevlere gerçek anlamını katan 1 kişiye verilen Hazine”, yani Aslanın Yüzüğü üzerine ateşli bir bireysel mücadele baş gösterdi. Bu bireysel mücadelede, hiçbir şekilde “Veri Hırsızlığı”na fırsat vermemek adına, eşit bir mücadele ortamı için alabildiğine kafa yorup kusursuz bir hazırlık ortaya koyduk.
Tüm bunların sonunda, görevdeki en önemli öğe olan NPC “Kaderin İpi”nin konum verisini hem sunucular hem de istemcilere kaydetmeyerek somut olarak ele geçirilemeyecek şekilde tasarladık. Hackerlara karşı en iyi savunma yöntemi, internet bağlantısını ortadan kaldırmaktır sözünden esinlendik aslında.
Sonrasındaki süreçte bu NPC, etkinliğin başlamasıyla birlikte NPC çağırma aracılığıyla belirli bir sunucu ve konumda ortaya çıktı. Görev için gerekli olan bilmeceyi ise yine aynı şekilde hiçbir yere kaydetmeden anlık olarak GM tarafından düzenlenip oyun içi posta yoluyla gönderilmesini sağladık.
Ayrıca tüm dünyada aynı anda başlanması durumunda, zaman farkına bağlı olarak eşitlik sorunu ortaya çıkabileceğinden, her ülke veya bölge için farklı sorularla cevaplar hazırladık ve ülke/bölgelerde Maceracıların en çok giriş yaptıkları zamanı seçtik.
Ve birinci meydan okumada öne çıkan Maceracılara olan saygımızı göstermek için, 10. ve 100. Sıraya kadar olan Maceracılara ipuçlarını, fazla bir zaman farkı değil ama, yaklaşık 3 dakika önceden gönderdik. Güvenlik sebepleri yüzünden tamamen manuel olarak ilerlemek zorunda kaldığımızdan biraz zahmetli olsa da mutlaka bunu gerçekleştirmek istedik.
Yaklaşık yirmi soruluk bir meydan okumanın güvenliği açısından en iyi seçenek buydu ama, eğlence açısından biraz sönük kaldığı da bir gerçektir. Cevaba yaklaşılabilmesi için ilerledikçe daha net ipuçları vermemiz gerekti. Bu noktada bizler tamamen farklı bir konsept ortaya koyduk.
Paylaştığımız 10 ipucunun götürdüğü cevap aslında açık seçik belli oluyordu. İşte bu yüzden bizler, bu cevabı daha farklı bir ipucu şeklinde kullanmaya karar verdik ve yaklaşık 20 ipucu ile cevap belirsiz bir ilişki içinde olacak şekilde ipuçlarını oluşturduk. Tabii bölgeler arasında zorluk seviyesinde farklılıklar da ortaya çıktı ama, dünya çapında birinciyi seçiyor olmadığımız için bu şekilde ilerlemede bir sakınca görmedik.
Böylece 2 gün geçtikten sonra, bir Maceracının galip gelmesiyle bu yılki Gizli Görev Meydan Okumalarına son noktayı koymuş olduk. Bazı Maceracılar şöyle diyorlar. “Bu kadar çok tartışmaya yol açan bir etkinliği ne diye yapıyorsunuz anlamıyorum. Tekrar yapmayın”. Geçen sezonun o şekilde son bulmasından sonra gerçekten böyle düşünmüştük aslında. Bir daha düzenlemeyeceğimize dair kendimize söz vermiştik.
Ama her yıl meydan okumalar başladığında, tüm dünyadaki Maceracıların bir oyunda toplanarak tek bir soruyu çözmek için ateşli şekilde uğraş verdikleri manzarayı hatırlayınca, durum değişti. O sıcacık deneyimi unutmak mümkün değildi. İşte bu yüzden bir sonraki Gizli Görev Meydan Okumalarını ne zaman yapacağımızı bilmiyoruz. Her zaman yaptığımız gibi yaz mevsimi de olabilir, ya da farklı bir mevsim de. Kim bilir, belki de hiçbir zaman… Sıralama açısından bakarsak, Calpheon Kraliyet Ailesinin saklı hikayesini açığa kavuşturma sırası aslında ama, bunun illa ki Gizli Görev Meydan Okumalarında paylaşılması da gerekmiyor.
Gizli Görev Meydan Okumalarında bizlerle birlikte eğlendiğiniz için gerçekten teşekkür ederiz.
Ve son olarak, görev eşyaları gelecekte açıklanacak olan yeni bölgeye dair ufak kırıntılar şeklinde ipuçları barındırıyor. Neresi olacak acaba?